Arâzi-i haraciyye, vergiye tabi olan ve haraca bağlanmış topraklar anlamına gelir. Bu tür topraklar, zamanında İslam devletleri tarafından fethedilmiş bölgelerdeki gayrimüslimlerden alınan bir tür arazi vergisi olan “harac” ile ilişkilidir. Harac, genellikle tarımsal üretimden pay alma şeklinde uygulanan bir vergiydi ve bu toprakların mülkiyeti devlete ait kabul edilirdi.
Bu topraklar üzerinde yaşayan ve çalışan halk, ürettikleri ürünlerden belirli bir kısmını devlete ya da ilgili yöneticilere vermekle yükümlüydü. Arâzi-i haraciyye’nin amacı, fethedilen bölgelerin ekonomik yapısını koruyarak sürdürülebilir bir vergi sistemi oluşturmaktı. Ayrıca, bu sistem aracılığıyla hüküm süren devletin mali kaynaklarını düzenli hale getirmek ve artırmak hedeflenirdi.
Arâzi-i haraciyye’nin özelliklerinden biri de, bu topraklarda yaşayan kişilerin çoğunlukla yerel nüfustan veya fethedilen bölgenin eski sakinlerinden oluşmasıydı. Vergilendirme, üretkenliğe ve toprağın kullanım amacına göre değişiklik gösterebiliyordu.
Sonuç olarak, arâzi-i haraciyye terimi, tarihsel olarak İslam devletlerinin vergi sistemleri içinde önemli bir yere sahip olan ve devletin mali politikalarının bir parçası olarak işlev gören toprakları ifade eder. Bu toprakların yönetimi ve vergilendirilmesi, devletlerin ekonomik ve sosyal istikrarını sürdürmek için kritik öneme sahipti.
Blog yazımızla ilgili tüm sorularınız ve hukuki destek talepleriniz
için bizimle iletişime geçebilirsiniz:
Adres: Erzene Mah. Kazım Karabekir Cad. No: 31 Öztürk İş Merkezi K:7 Bornova, İzmir
Telefon: +90 530 117 28 77
E-posta: mertcanturan@izmir.av.tr
Av. Mertcan Turan
Mertcan Turan Hukuk Bürosu