Arâzi-i memlûke, kişilerin özel mülkiyetinde bulunan topraklara verilen addır. Bu tür araziler, mülk arazisi olarak da bilinir ve bireylerin sahip olduğu, üzerinde tasarruf hakkı bulunduğu toprakları ifade eder. Tarihsel anlamda Osmanlı İmparatorluğu’nda geniş yer tutan arâzi-i memlûke, bugünkü anlamıyla özel mülkiyet arazileri kavramına karşılık gelir.
Mülk arazisi sahipleri, bu topraklar üzerinde diledikleri gibi tasarruf edebilirler; yani bu arazileri satabilir, kiralayabilir veya miras bırakabilirler. Ayrıca, bu tür topraklarda tarım yapma, bina inşa etme gibi faaliyetlerde bulunma haklarına sahiptirler.
Mülk arazisinin en önemli özelliklerinden biri, sahibine geniş bir hareket alanı sunmasıdır. Kamu arazilerinin aksine, mülk arazisi üzerinde devletin sınırlı müdahale yetkisi bulunur. Mal sahipleri, arazilerini kullanırken genel hukuk kurallarına uymakla birlikte, büyük ölçüde özgürdürler.
Arâzi-i memlûke kavramı, tarih boyunca değişim göstermiştir. Fakat bugün, bireysel mülkiyetin önem kazandığı modern toplumlarda, bu topraklar ekonomik ve sosyal açıdan büyük değer taşımaktadır. Kişisel mülkiyetin korunması ve geliştirilmesi, hem bireylerin refahını artırmakta hem de genel anlamda ekonominin dinamizmine katkıda bulunmaktadır.
Sonuç olarak, arâzi-i memlûke, kişisel mülkiyetin somut bir örneği olup, bireylerin ve toplumun kalkınmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Blog yazımızla ilgili tüm sorularınız ve hukuki destek talepleriniz
için bizimle iletişime geçebilirsiniz:
Adres: Erzene Mah. Kazım Karabekir Cad. No: 31 Öztürk İş Merkezi K:7 Bornova, İzmir
Telefon: +90 530 117 28 77
E-posta: mertcanturan@izmir.av.tr
Av. Mertcan Turan
Mertcan Turan Hukuk Bürosu