Ortaklığın Giderilmesi Davası (İzale-i Şuyu Davası) Nedir?
Ülkemizde paylı mülkiyet veya elbirliğiyle mülkiyet hali çok fazla karşılaşılan bir durumdur. Tabi ki bu durumun çokça yaşanmasının en temel sebepleri miras kalması ve cebren satış yoluyla pay geçişidir. Böyle olunca birden çok ortaklı mallar ülkemizde her geçen gün çoğalmakta ve buna bağlı olarak problemler ve davalarda hızlı bir şekilde artmaktadır. Elbirliği ile mülkiyet veya paylı mülkiyet durumlarında anlaşmazlıkların çıkması durumunda ise dava yolunun çok bilinçli yönetilmesi ve kişilerin hak kaybına uğramaması için bir avukatla çalışması çok önemlidir.
Ortaklığın giderilmesi davasının açılmasının en temel nedeni birbirleriyle anlaşamayan elbirliğiyle mülkiyet halindeki veya paylı mülkiyet halindeki taşınır veya taşınmaz sahiplerini bireysel mülkiyete kavuşturmaktır. Bu mümkün değilse söz konusu taşınır veya taşınmaz mülkün satışı mahkeme tarafından yapılarak ortaklara payları oranında satış bedeli taksim edilir ve ortaklık sona ermiş olur.
Ortaklığın Giderilmesi Davasının Hukuki Dayanağı
Türk Medeni Kanunumuzun “Paylı Mülkiyetin Sona Ermesi” başlığı altında “Paylaşma İstemi” ve “Paylaşma Biçimi” alt başlıkları ile düzenlenen 698. ve 699. maddeleri ortaklığın giderilmesi davasının yasal dayanağıdır.
Türk Medeni Kanunumuzun 698. Maddesi: “Hukukî bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukukî bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmî şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz.”
Paylaşma biçimi
Madde 699- Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir. Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.
Türk Medeni Kanunumuzun 642. Maddesi: “Mirasçılardan her biri, sözleşme veya kanun gereğince ortaklığı sürdürmekle yükümlü olmadıkça, her zaman mirasın paylaşılmasını isteyebilir. Her mirasçı, terekedeki belirli malların aynen, olanak yoksa satış yoluyla paylaştırılmasına karar verilmesini sulh mahkemesinden isteyebilir. Mirasçılardan birinin istemi üzerine hâkim, terekenin tamamını ve terekedeki malların her birini göz önünde tutarak, olanak varsa taşınmazlardan her birinin tamamının bir mirasçıya verilmesi suretiyle paylaştırmayı yapar. Mirasçılara verilen taşınmazların değerleri arasındaki fark para ödenmesi yoluyla giderilerek miras payları arasında denkleştirme sağlanır. Paylaşmanın derhâl yapılması, paylaşım konusu malın veya terekenin değerini önemli ölçüde azaltacaksa; sulh hâkimi, mirasçılardan birinin istemi üzerine bu malın veya terekenin paylaşılmasının ertelenmesine karar verebilir.“
a) Elbirliği Mülkiyeti(İştirak Halinde Mülkiyet)
Elbirliği mülkiyeti; diğer bir deyişle iştirak halinde mülkiyet; mallara birlikte ortak olunmasını ifade eden mülkiyet şeklidir. (TMK m.701/1). Elbirliği mülkiyetine verilebilecek en güzel örnek miras ortaklığıdır.Gerçektende miras ortaklıkları el birliğiyle mülkiyetdir.Burada kişilerin payları belli değildir ancak tüm mala belli oranlarda bir ortaklık söz konusudur.(TMK m.701/2,640).
Türk Medeni Kanunumuzun 701. Maddesine Göre: “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.“.
Türk Medeni Kanunumuzun 640. Maddesine Göre :“Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.”
Elbirliğiyle mülkiyet halleri: adi ortaklık, aile malları ortaklığı, miras ortaklığı, edinilmiş mallarda ortaklık ve genel mal ortaklığı şeklindedir.Tüm bu elbirliğiyle mülkiyet hallerinde ortaklar arasında bir tüzel kişiliğin mevcut olmadığı aşikardır.
b) Paylı Mülkiyet(Müşterek Mülkiyet)
Paylı mülkiyette pay herşeyden önce devredilebilir yani satışı yapılabilir aynı şekilde rehin veya haciz de mümkündür.Paylı mülkiyette filli taksim olmadığı için bir şeyin tamamına birlikte sahiplik söz konusudur.Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahiptir.
Türk Medeni Kanunumuzun 688. Maddesine Göre: “Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddî olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir. Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır. Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir.”
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Paylaşım Yöntemi
Ortaklığın giderilmesi 2 şekilde mümkündür.Aynen taksim veya bu mümkün değilse satış yoluyla pay sahiplerine satış parasının payları oranında mahkeme tarafından dağıtılmasıdır.
Türk Medeni Kanunumuzun 699. Maddesine Göre: “Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir. Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.”
1. Aynen Taksim Suretiyle İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi): Bölünebilecek mallar için geçerlidir.Mesela tarla veya para gibi.Ama bölünmesi çok büyük değer kayıplarına yol açacaksa bölünmez satış suretiyle ortaklık giderilir.
2. Satış Suretiyle İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi): Taşınır veya taşınmaz malın icra yoluyla satılarak bedelinin paydaşlar arasında bölüştürülmesidir.
a) Ortaklığın Aynen Taksim Suretiyle Giderilmesi(Aynen Taksim Suretiyle İzale-i Şuyu)
Ortaklığın aynen taksim/aynen bölüşme şeklinde giderilmesi: adı üzerinde olduğu şekilde aynen taksimin yapılarak ortaklığın sonlandırılmasıdır.
Türk Medeni Kanunumuzun 699. Maddesinin 1. ve 2. Fıkralarına Göre: “Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir. …”
Ortaklardan birinin istemi üzerine hakim öncelikle aynen taksim yolunu izler eğer mümkünse böler ve herkese payı oranında taksim eder.Eğer mümkün değilse satış yoluna geçer.Ancak çok büyük oranda bu davalar satış yapılarak sonuçlanır.Bunun altındaki esas neden ise ileride komşuluktan kaynaklanacak geçit hakkı davası gibi davalarla uğraşmak istenmemesidir.
b) Ortaklığın Satış Suretiyle Giderilmesi(Satış Suretiyle İzale-i Şuyu)
Ortaklığın satış suretiyle giderilmesi de mümkündür. Zaten çeşitli nedenlerden dolayı ortaklığın giderilmesi davalarında, genellikle ortaklığın satış suretiyle giderilmesi yoluna gidildiği görülmektedir. Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi, ortaklık konusu malın pazarlık veya açık artırma suretiyle (uygulamada genellikle açık artırma yoluna gidilmektedir) satılarak, satış sonucunda elde edilen satış bedelinin, ortakların payları oranında bölüşülmesi suretiyle olur. İzmir avukat Mertcan Turan bu süreçte size hukuki danışmanlık sağlayabilir.
Türk Medeni Kanunumuzun 699. Maddesinin 3. Fıkrasına Göre: “… Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.”
Buna göre; ortaklığa konu malı, paydaşlar aralarında bölüşemezse yahut bu malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa veya malın bölünmesi istemi durum ve koşullara uygun görülemezse satış suretiyle ortaklığın giderilmesi gerekir.
Eğer satış işlemi paydaşlar arasında gerçekleştirilmek isteniyorsa; buna bütün paydaşların rıza göstermesi gerekir. Tüm paydaşların rıza göstermesi halinde mahkeme bu yönde karar verecektir.
Eğer paydaşlar arasında bu neviden bir anlaşma yahut rıza söz konusu değilse, tek bir paydaş dahi açık artırmanın paydaşlar arasında yapılmasına rıza göstermiyorsa, satış halka açık bir şekilde pazarlık veya açık artırma yoluyla yapılır, genellikle açık artırma usulü uygulanmaktadır. Satıştan elde edilen para, paydaşlar arasında payları oranında bölüştürülecektir. Satış sonucu meblağın ne oranlarda ve tutarlarda bölüşülmesi gerektiği mahkeme ilamında da belirtilmelidir. Mahkeme satışa karar verdiği takdirde bu işlem için bir satış memuru tayin etmelidir. İzmir aile avukatı bu süreçte size hukuki danışmanlık sağlayabilir.
Mirasçılar Arasında Ortaklığın Giderilmesi ve Mirasın Paylaştırılması
Türk Medeni Kanunumuzun 642. Maddesine Göre: “Mirasçılardan her biri, sözleşme veya kanun gereğince ortaklığı sürdürmekle yükümlü olmadıkça, her zaman mirasın paylaşılmasını isteyebilir. Her mirasçı, terekedeki belirli malların aynen, olanak yoksa satış yoluyla paylaştırılmasına karar verilmesini sulh mahkemesinden isteyebilir. Mirasçılardan birinin istemi üzerine hâkim, terekenin tamamını ve terekedeki malların her birini göz önünde tutarak, olanak varsa taşınmazlardan her birinin tamamının bir mirasçıya verilmesi suretiyle paylaştırmayı yapar. Mirasçılara verilen taşınmazların değerleri arasındaki fark para ödenmesi yoluyla giderilerek miras payları arasında denkleştirme sağlanır. Paylaşmanın derhâl yapılması, paylaşım konusu malın veya terekenin değerini önemli ölçüde azaltacaksa; sulh hâkimi, mirasçılardan birinin istemi üzerine bu malın veya terekenin paylaşılmasının ertelenmesine karar verebilir.“
Türk Medeni Kanunumuzun 644. Maddesine Göre: “Bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hâkimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir. Terekeye dahil diğer hakların ve alacakların paylar oranında bölünmesi hususunda da yukarıdaki hükümler uygulanır.“